
Efes
Efes
DÜNYANIN YEDİ HARİKASINDAN BİRİ İZMİR'DE: EFES ARKEOLOJİK ALANI
Anadolu'nun antik kentinin başkenti olan Efes, son derece görkemli bir metropoldür. Binlerce yıldır ayakta kalan benzersiz mimari anıtlarıyla bu mega antik şehir, Dünya Mirası Listesi'ne girmiştir. Anadolu'nun ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayanan Artemis Tapınağı, antik dünyanın Yedi Harikasından biri olarak Efes'in önemini artırmaktadır. Efes Arkeolojik Alanı, özellikle Helenistik ve Roma dönemlerine ait farklı uygarlıklara ait yüksek düzeyde kentleşme, mimari ve dini tarih sembollerine sahiptir.
DÜNYANIN YEDİ HARİKASINDAN BİRİ İZMİR'DE: EFES ARKEOLOJİK ALANI
Anadolu'nun antik kentinin başkenti olan Efes, son derece görkemli bir metropoldür. Binlerce yıldır ayakta kalan benzersiz mimari anıtlarıyla bu mega antik şehir, Dünya Mirası Listesi'ne girmiştir. Anadolu'nun ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayanan Artemis Tapınağı, antik dünyanın Yedi Harikasından biri olarak Efes'in önemini artırmaktadır. Efes Arkeolojik Alanı, özellikle Helenistik ve Roma dönemlerine ait farklı uygarlıklara ait yüksek düzeyde kentleşme, mimari ve dini tarih sembollerine sahiptir.
HEM POLİTİK HEM TİCARİ MERKEZ
Prehistorik çağlardan başlayarak Helenistik, Roma, Bizans (Doğu Roma), beylikler ve Osmanlı dönemlerinde her zaman yerleşim olan Efes, politik ve ticari bir merkezdi. MÖ 7000 yılına kadar uzanan tarih boyunca Efes, bilim, kültür ve sanatta önemli bir rol oynamış ve antik dünyanın en önemli metropollerinden biri olmuştur. Doğu ile Batı (Asya ve Avrupa) arasında önemli bir geçiş kapısı ve liman kenti olan Efes, konumunu kaybetmeden evrilmeye devam etmiştir.
Yıllık ortalama 1,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapan antik kentte kazıların tarihi 125 yıla yaklaşmaktadır. Henüz tam olarak gün yüzüne çıkarılmamış olan Efes, Anadolu arkeolojisine yeni boyutlar katmaya devam etmektedir.
Prehistorik çağlardan başlayarak Helenistik, Roma, Bizans (Doğu Roma), beylikler ve Osmanlı dönemlerinde her zaman yerleşim olan Efes, politik ve ticari bir merkezdi. MÖ 7000 yılına kadar uzanan tarih boyunca Efes, bilim, kültür ve sanatta önemli bir rol oynamış ve antik dünyanın en önemli metropollerinden biri olmuştur. Doğu ile Batı (Asya ve Avrupa) arasında önemli bir geçiş kapısı ve liman kenti olan Efes, konumunu kaybetmeden evrilmeye devam etmiştir.
Yıllık ortalama 1,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapan antik kentte kazıların tarihi 125 yıla yaklaşmaktadır. Henüz tam olarak gün yüzüne çıkarılmamış olan Efes, Anadolu arkeolojisine yeni boyutlar katmaya devam etmektedir.
CELCUS KÜTÜPHANESİ, ANTİK TİYATRO VE DAHA FAZLASI
Efes Arkeolojik Alanı'nda, birbirinden üç kilometre uzaklıkta "aşağı" ve "yukarı" adında iki kapı bulunmaktadır. Efes Arkeolojik Alanı ile özdeşleşmiş en ünlü kalıntı, devasa sütunlarıyla büyüleyici olan "Celcus Kütüphanesi"dir. MÖ 2. yüzyıla tarihlenen bu kütüphane, Antik Dünyadaki en önemli kütüphanelerden biri olup, İskenderiye ve Pergamon'dan sonra gelmektedir. Hadrianus Kapısı ve Hadrianus Tapınağı, İmparator Hadrian adına inşa edilen Kuretler Caddesi'ndeki dikkat çeken yapılardır. Görülmeye değer diğer kalıntılar şunlardır; Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Artemis Tapınağı (Artemision), 25.000 kişilik kapasiteye sahip büyük tiyatro, stadyum, ticaret ve devlet Agoraları (pazar yerleri), Hestia Tapınağı (Kutsal Ateş) bulunan Prytaneum, 1.800 kişilik kapasiteye sahip Odeon (meclis ve konser salonu) ve antik liman.
431 yılında Meryem Ana'nın "Tanrı'nın Annesi" unvanını aldığı üçüncü Ekümenik Konsey'in yapıldığı Meryem Ana Evi de görülmelidir. Arkeolojik alan sınırları içindeki Yamaçevler, ayrı bir girişe sahiptir. (Yanlış Bilgi: Meryem Ana Evi, arkeolojik alanın yakınında değildir ve bu nedenle bakanlığımızın girişine sahip değildir. St. John Arkeolojik Alanı, Efes Arkeolojik Alanı'nda değil, farklı bir konumda yer almaktadır.)
Efes Arkeolojik Alanı'nda, birbirinden üç kilometre uzaklıkta "aşağı" ve "yukarı" adında iki kapı bulunmaktadır. Efes Arkeolojik Alanı ile özdeşleşmiş en ünlü kalıntı, devasa sütunlarıyla büyüleyici olan "Celcus Kütüphanesi"dir. MÖ 2. yüzyıla tarihlenen bu kütüphane, Antik Dünyadaki en önemli kütüphanelerden biri olup, İskenderiye ve Pergamon'dan sonra gelmektedir. Hadrianus Kapısı ve Hadrianus Tapınağı, İmparator Hadrian adına inşa edilen Kuretler Caddesi'ndeki dikkat çeken yapılardır. Görülmeye değer diğer kalıntılar şunlardır; Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Artemis Tapınağı (Artemision), 25.000 kişilik kapasiteye sahip büyük tiyatro, stadyum, ticaret ve devlet Agoraları (pazar yerleri), Hestia Tapınağı (Kutsal Ateş) bulunan Prytaneum, 1.800 kişilik kapasiteye sahip Odeon (meclis ve konser salonu) ve antik liman.
431 yılında Meryem Ana'nın "Tanrı'nın Annesi" unvanını aldığı üçüncü Ekümenik Konsey'in yapıldığı Meryem Ana Evi de görülmelidir. Arkeolojik alan sınırları içindeki Yamaçevler, ayrı bir girişe sahiptir. (Yanlış Bilgi: Meryem Ana Evi, arkeolojik alanın yakınında değildir ve bu nedenle bakanlığımızın girişine sahip değildir. St. John Arkeolojik Alanı, Efes Arkeolojik Alanı'nda değil, farklı bir konumda yer almaktadır.)
BURADAYKEN
Selçuk ilçesinde yer alan ünlü Şirince köyü de görülmeye değerdir. 1923’teki Türk-Yunan nüfus mübadelesi sonucunda Yunan nüfusunun ayrılmasıyla Türk nüfusuna verilen köy, üzümcülük, şarapçılık ve zeytinyağı ile tanınmaktadır. 1990'lı yıllardan itibaren turistlik bir kimlik kazanmış olan Şirince, mimari dokusuyla dikkat çekmektedir ve köydeki Yunan evleri, konukevleri olarak hizmet vermektedir.
Selçuk ilçesinde yer alan ünlü Şirince köyü de görülmeye değerdir. 1923’teki Türk-Yunan nüfus mübadelesi sonucunda Yunan nüfusunun ayrılmasıyla Türk nüfusuna verilen köy, üzümcülük, şarapçılık ve zeytinyağı ile tanınmaktadır. 1990'lı yıllardan itibaren turistlik bir kimlik kazanmış olan Şirince, mimari dokusuyla dikkat çekmektedir ve köydeki Yunan evleri, konukevleri olarak hizmet vermektedir.